ERKEK SELDİR, KADIN BÜĞET

Çocukluğumda babaannemden duyduğum sonraları üzerinde epey düşündüğüm ve çok uzun yıllar ne demek istendiğini anlayamadığım bir sözdü “Erkek seldir, kadın büğet” sözü. Şimdilerde ise bu ve benzeri sözleri hatırladığımda hayranlığım daha da artıyor o bilge insanlara. Üzerinde sayfalarca kitaplar yazılıp bir türlü anlatılamayan kadını ve erkeği dört kelime ile ne kadar güzel anlatmışlar … Daha doğrusu eril ve dişil enerjiyi tarif etmişler.

Biri doğası gereği yıkıp geçiyor, diğer, ise ona dur diyor!

Yazının başında hemen belirtmeliyim ki eril enerji sadece erkeği, dişil enerji de sadece kadını anlatmaz. Hepimiz dişi ve erkek enerjilerini içgüdüsel olarak içimizde taşırız.

Bedensel ve davranışsal olarak tek bir tarafı temsil ettiğimizi düşünsek de erkeklerin erili kadınların ise dişil enerjiyi temsil ettiğini anlatılsa da tek başına bu yeterli değildir. Bu enerjilerin birbirleri ile uyum içinde etkileşmelerini geliştirmemiz yani bir başka deyişle dengede kalması gereklidir. Doğu felsefeleri, Yin (kadınsı-alıcı), Yang (erkek-aktif) adı ile evrendeki tüm enerjinin bu iki güçten meydana geldiğini söylemişlerdir.

İşte bu düşünceden yola çıktığımızda babaannemin “erkek seldir, kadın büğet” deyimi çok daha iyi anlaşılmaktadır. Eril enerji doğası gereği sıcak ve akışkan, dişil enerji ise doğası gereği soğuk ve durağandır. Bir “sel” düşünün, önüne geleni yıkıp yok eder, “set” ise sel geldiğinde o sele engel olan onu bir yatak içinde tutandır.

Hepimiz doğalında hem eril hem de dişil enerjiyi bedenimizde ve ruhumuzda beraber taşırız. Çünkü bizler bir kadın ve bir erkeğin birleşmesi sonucunda olduk. Yani yarımız annemiz, yarımız babamız. Bu bizim düşüncemizden bağımız bir doğa kanunudur ve buna karşı çıkmak, yok saymak, yanlıştır demek pek tabii ki mümkün değildir.

Ezelden beri, kadim inanışlar da eril ve dişil dengesinin önemine dikkat çekmişlerdir. Genel anlamda doğayı ve bedeni eril, dişil olarak yorumlamışlardır. Bedenin sağ tarafını eril enerji “baba” gelecek vb. ile ilişkilendirilirken, sol tarafı ise dişil enerji, “anne” geçmiş vb. ile ilişkilendirilmiştir. Güneş eril enerjiyi “babayı simgelerken, ay dişil enerjiyi “anneyi” temsil etmektedir. Hatta tüm bunların daha da ötesinde, kadim bilgiye ve eski simya ilmine göre hayat; ateş, hava, toprak ve su ile simgelenen dört farklı enerjiden oluşur.

Bugün bilimsel bilgiler ile daha iyi anladığımız üzere yaşam suda başladı, toprakta devam etti, büyümesi, gelişmesi ve yayılması için neye ihtiyacı vardı? Tabii ki güneşe ve havaya… Buradaki sembolik anlatımda da dişil enerji toprağı ve suyu temsil ederken, eril enerjide güneşi ve havayı temsil etmektedir. Bunların dördünün bir denge içinde bir arada olmasıyla yaşam devam etmektedir.

Çar anasırla dört kitap
Ateş, hava, su ve turap
Haşr ü neşr ve ihtisap
Lavh ve devat bendedir

Muhittn Abdal

Kün dedi karar etti
Yeri göğü arşullahı
Çar anasırdan yarattı
Ademi safiyullahı

Hasreti

Bu bağlamda baktığımızda kadın olmak veya erkek olmak bir üstünlük değildir. Bir bütünlüktür.

Bu iki enerjinin de aşırı ucu hem kişiye hem bütünlüğe zarar verir. Bu nedenle iki enerjinin de dengede olması gerekir. Yani kadın ve erkek herkesin kendini dengede hissetmesi için, yapması gereken ilk şeylerden biri kendi içindeki dişil ve eril enerjiyi yani yin ve yang’ı dengeye getirmesidir.

Binlerce yıldır dünya erkekler daha doğrusu eril enerjiler tarafından yönetildi ve şu anda da eril enerjiler tarafından yönetiliyor. Eril enerji doğası gereği sıcak, yakan bir yapıda olduğu için, bu kadar kin, nefret, öfke, savaş ve şiddet oluştu.

     Bu yakıcı enerjiyi yumuşatmak soğuk, durağan ve doğası gereği barışçıl olana düşüyor.  Çünkü yer yüzüne barışı ve sevgiyi getirecek o sele bent olacak enerji dişil enerjidir. Yani kadının sevgi dolu herkesi sarıp sarmalayacak enerjisidir.

Şimdi, dişi enerjiyi fark etme ve onu onurlandırma ve daha çok açığa çıkartma zamanıdır.
Hem kendiniz için hem de dünya için…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.